Müziğin ve Müzik Dinleyenin Hükmü
بسم الله الØمد لله والصلاة والسلام على رسول الله Bu kısa makaleden hedef ÅŸu iki ÅŸeydir: 1) Ãœmmetin güvenilir âlimlerinin anlayışıyla Kur’an, Sünnet ve icma’dan müziÄŸin hükmünü açıklamak. 2) Müzik dinleyen kimseyi reddetme/kabul etmeme ve kötüleme meselesinin üzerine bina edildiÄŸi ‘müziÄŸin hükmü hakkında var olduÄŸu zannedilen ihtilafın derecesi’ni (hangi seviyede olduÄŸunu) açıklamak. Ä°lk Olarak: MüziÄŸin hükmü Müzik aletleri veya müzik, Ä°slam’da Kur’an, Sünnet ve icma ile haram kılınmıştır. Kur’an’dan delili, Allah Teâlâ’nın ÅŸu sözüdür: ‘’İnsanlardan öyleleri vardır ki, ilimsizce Allah'ın yolundan saptırmak ve onu bir alay konusu edinmek için boÅŸ/eÄŸlencelik sözleri satın alırlar. Ä°ÅŸte onlar için aÅŸağılayıcı bir azap vardır.’’ (Lokman sûresi, 6. ayet meali) Ebu’s-Sahbâ, Ä°bn Mes’ûd (radiyallahu anh)’a Allah’ın: ‘’İnsanlardan öyleleri vardır ki… boÅŸ/eÄŸlencelik sözleri satın alırlar’’ sözü hakkında sormuÅŸ, O da: ‘’şarkı söylemek’’ demiÅŸtir. Keza Ä°bn Abbâs (radiyallahu anhuma), Ä°krime, Mücahid… de böyle demiÅŸlerdir. Hasan Basrî şöyle demiÅŸtir: ‘’Bu ayet, ÅŸarkı söylemek ve nefesli sazlar hakkında inmiÅŸtir.’’ (Tefsîru Ä°bn Kesîr, 6/331) Sünnetten bir delili, Buhârî’nin, Sahîh’inde kesinliÄŸi bildiren bir lafızla rivayet ettiÄŸi ve Ä°bn Hacer, Ä°bnu’s-Salâh, Ä°bnu’l-Kayyim, Elbânî gibi pek çok sayıda âlimin sahih olduÄŸunu kesin bir ÅŸekilde ifade ettikleri Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’in ÅŸu sözüdür: ‘’Ümmetimden, zinayı, ipeÄŸi, içkiyi ve meâzif’i helal gören topluluklar olacaktır.’’ Åžeyhu’l-Ä°slam Ä°bn Teymiyye (rahimehullah) şöyle demiÅŸtir: ‘’Bu hadis, meâzif’in haram olduÄŸuna delalet etmektedir. Meâzif, lügat ehlinin yanında; müzik aletleridir. Bu, bu aletlerin hepsini kapsayan bir isimdir.’’ (Mecmûu’l-Fetâvâ, 11/535) Ä°cma’ya gelince; âlimlerden büyük bir topluluk icma’yı nakletmiÅŸtir. Zorlama yorum yapan/inatçı kimsenin: ‘’bu, sadece mezheb içindeki bir icmadır’’ veya ‘’icmayı nakleden kimse, muhalifin görüşünden haberdar olmamıştır’’ diye zannetmemesi için bu âlimlerden 4 mezheb içerisinde meÅŸhur/önemli olanları seçeceÄŸim. Şâfiîlerin imamlarından Ä°mam BeÄŸavî şöyle demiÅŸtir: ‘’Âlimler, nefesli sazların, çalgı ve müzik aletlerinin haram olduÄŸunda ittifak etmiÅŸlerdir.’’ (Åžerhu’s-Sünne, 12/382) Ä°mam Nevevî (Şâfiî) şöyle demiÅŸtir: ‘’Irak nefesli sazı ve kendisiyle tellere vurulan telli çalgılar ihtilafsız haramdır.’’ (Ravdatu’t-Tâlibîn, 8/205) Åžihâbuddîn Ä°bn Hacer el-Heytemî (Şâfiî) şöyle demiÅŸtir: ‘’Tanbur, ut, telli halile gibi ve bunların dışında baÅŸka telli çalgılar ve müzik aletleri, bunların hepsi ihtilafsız olarak haram kılınmıştır. Kim bunlar hakkında bir muhalefet naklederse, hevası onu yanlış yapmaya sürüklemiÅŸ, öyle ki onu sağır yapmış, kör etmiÅŸ, hidayetten engellemiÅŸ ve takva yollarından kaydırmıştır.’’(Keffu’r-Raâ’ an Muharramâti’l-Lehvi ve’s-Semâ’, sy:124) Hafız Ä°bn Hacer (Şâfiî) şöyle demiÅŸtir: ‘’Acemlerden alınmış eÄŸlendirici/neÅŸelendirici müzik aletlerini dinlemek haram kılınmış, haramlığı üzerinde icma edilmiÅŸtir. Âlimlerden hiç kimseden, müzik aletlerinden biri hakkında ruhsat verdikleri bilinmemektedir. Kim bu konuda güvenilir bir imamdan ruhsat naklederse o kimse yalan söylemiÅŸ ve iftira atmıştır.’’ (Fethu’l-Bârî, 8/853) Ä°bn Kudâme (Hanbelî) şöyle demiÅŸtir: ‘’Tanbur, nefesli saz, üflemeli bir çalgı… gibi müzik aletleri icma ile masiyet aletleridir.’’ (el-MuÄŸnî, 20/260) Ä°bn Receb (Hanbelî) şöyle demiÅŸtir: ‘’Müzik aletleri dinlemek… bunun hakkında geçmiÅŸ âlimlerden hiç kimseden ruhsat verdikleri bilinmemektedir. Ruhsat, sadece bazı müteahhirlerden, yani kendilerine itimad edilmeyen Zâhirîlerden ve Sofilerden biliniyor.’’ (Mecmûu Rasâil Ä°bn Receb, 2/458) Ä°mam Ebu’l-Abbâs Kurtubî (Mâlikî) şöyle demiÅŸtir: ‘’Nefesli sazlar, telli çalgılar ve darbukaya gelince, bunların dinlenilmesinin haram olduÄŸunda ihtiilaf edilmez. Seleften ve halef imamlarından sözüne itibar edilen hiç kimseden bunu mübah kılan birini iÅŸitmedim.’’ (ez-Zevâcir an Ä°ktirâfi’l-Kebâir; Ä°bn Hacer el-Heysemî) Hanefî fukahâsının büyüklerinden Ä°mam Ä°bn Nuceym şöyle demiÅŸtir: ‘’Bezzâzî ‘’el-Menâkib’’ adlı eserinde, ut gibi bir müzik aleti eÅŸliÄŸinde olduÄŸu zaman ÅŸarkı söylemenin haram olduÄŸunda icma nakletmiÅŸtir.’’ (el-Bahru’r-Râik, 7/15) Åžeyhu’l-Ä°slam Ä°bn Teymiyye şöyle demiÅŸtir: ‘’4 imamın mezhebi ÅŸudur ki; müzik aletlerinin hepsi haramdır… Bu imamların tabilerinden hiçbiri müzik aletleri hakkında bir tartışma zikretmemiÅŸlerdir. Ancak Ä°mam Şâfiî’nin talebelerinden bazı müteahhirler, üflemeli bir çalgı hakkında iki görüş zikretmiÅŸlerdir. Ama telli çalgılar ve benzerleri hakkında ise hiçbir tartışma zikretmemiÅŸlerdir. Ä°mam Şâfiî’nin mezhebini en iyi bilen ve O’na en çok tabi olan Iraklılar ise ne bunda ne de diÄŸerinde hiçbir tartışma zikretmemiÅŸlerdir… Lakin âlimler, içerisinde müzik aletlerinin bulunmadığı ÅŸarkı söyleme hakkında ise haram mı, mekruh mu yoksa mübah mı diye konuÅŸmuÅŸlardır.’’ (Mecmûu’l-Fetâvâ, 11/577) Elbânî (rahimehullah) şöyle demiÅŸtir: ‘’4 mezheb, müzik aletlerinin hepsinin haram olduÄŸunda ittifak etmiÅŸlerdir.’’ (es-Sahîha, 1/145) Derim ki (Ebu’l-Feth): Bu nakiller, ilim ehlinin genel olarak müzik aletlerinin haram olduÄŸu üzerinde icma ettiklerini açıklamaktadır. Ancak ilim ehli, müzik aletlerinden istisna edilen ÅŸey hakkında ise ihtilaf etmiÅŸlerdir. Şöyle ki; onların bazısı, düğünlerde veya bayramlarda veya bir zamandır göz önünde hazır bulunmayan kimse geldiÄŸinde veya cihaddan gelen kimse için def’e vurmayı istisna etmiÅŸlerdir. DiÄŸer ilim ehli ise defin de haramlığına hükmetmiÅŸlerdir. Yine onların bazısı davulu istisna etmiÅŸlerdir, ancak âlimlerin geneli ise bunun da haram olduÄŸu görüşündedir. Ä°kinci olarak: Bu meselede muhalefet eden kimsenin hükmü Bilinmektedir ki, ÅŸaz bir ihtilafın bulunduÄŸu meselelerde muhalefet eden kimse, reddetme derecelerinin tamamıyla reddedilir ve yerilir/kötülenir. Ama kabul edilebilir ihtilafın bulunduÄŸu meseleler ise böyle deÄŸildir. Ä°bn Hazm (rahimehullah) gibi haleften bazılarından ve bazı muasır ilim ehlinden müziÄŸin helalliÄŸi hakkında sözler gelmiÅŸse de bu konuda onlara tabi olmak veya onları taklit etmek caiz deÄŸildir. Çünkü onların bu muhalefeti zelledir (kayma, yanlıştır) ve ÅŸazlıktır, sayılmaz/kabul edilmez, yukarıda geçen icma’ya aykırıdır. Âlimler, ilim ehlinin zellelerini araÅŸtırmaktan sakındırmış ve bunu yapan kimseyi yermiÅŸlerdir: Zehebî şöyle demektedir: ‘’Kim, mezheblerin ruhsatlarını ve müctehitlerin zellelerini araÅŸtırırsa, onun dini incelmiÅŸ/yumuÅŸamış demektir.’’ Evzâî şöyle demektedir: ‘’Kim, âlimlerin az bulunan/ilginç görüşlerini alırsa Ä°slam’dan çıkar.’’ Dolayısıyla kimin hasta aklı veya kendisine galip gelmiÅŸ ÅŸehveti, yukarıda geçen delillere ve âlimlerin sözlerine boyun eÄŸmeyi reddederse, bu kimse, Allah’ın haklarında: ‘’ boÅŸ/eÄŸlencelik sözleri satın alırlar’’ dediÄŸi, Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)’in kendilerinden: ‘’müzik aletlerini helal görecekler’’ diye bahsettiÄŸi ve hem seleften hem de haleften pek çok sayıda ilim ehlinin yerdiÄŸi ve kabul etmediÄŸi kimselerden olmaktan razı olmalıdır! Önemli Bir Uyarı: Bazen kimi kitaplarda, semâ’’ın (dinlemenin) ihtilaflı olduÄŸu zikredilir veyahut bir âlim semâ’’ın helal olduÄŸundan konuÅŸur da cahiller ya da kalplerinde hastalık bulunanlar sema’ ile kastedilenin müzik aletleri olduÄŸunu anlar. Bu, kusur ortaya çıkaran bir cehalettir. Hakkında ihtilaf edilen semâ’ ile kastedilen, müzik aletleri olmaksızın ÅŸarkı söylemektir ki, bunun hakkında hem selef hem de halef arasında muteber bir ihtilaf meydana gelmiÅŸtir. Müzik aletleri ve müziÄŸe gelince ise, naklettiÄŸimiz icmalar sana yeter. Son olarak da ÅŸunu vurgulayalım ki, ÅŸeriatta ve ilim ehlinin icmasında gelen müzik aletlerinin haram oluÅŸu ÅŸayet gelmeseydi bile, akıllı olan kimseye ancak müzik aletlerini dinlemekten geri durması mümkün olurdu (sadece bunu yapabilirdi.) Çünkü müzik dinleme tutkunu olan herkesin ahlaksızlığı, kalbine giren kaygılar, hüzünler ve ÅŸehvetler, ahlakına isabet eden erime/çözülme, murûetin ve erkekliÄŸin eksilmesi malum bir ÅŸeydir. Yine Kur’an ehlinin yanında zorunlu olarak malumdur ki, Kur’an dinlemekten alıkoyan ve Kur’an’dan tat almayı nefese zor kılan en çok ÅŸey müzik dinlemektir. Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh.